Yüksek Yüksek Tepelere Türküsünün Hikayesi
Eski zamanlarda Zeynep adında bir kız yaşarmış. Henüz on altı yaşına girdiğinde Ali isimli bir genç onu düğün sırasında görerek çok beğenir. Zeynep güzelliği ile dillere destandır. Köyüne dönmesi ile görücüleri gönderir ve Zeynep’in Ali’ye verilmesini ister. Zeynep’i Ali’ye vermeleri ile beraber onlar köyüne döner.
Ali’nin köyü üç günlük mesafe kadar uzakmış. Zeynep çok uzaklarda dağlık tepelik yere gelin gitmiştir. Annesi, babası ve kardeşlerini mesafeden dolayı 7 yıl boyunca göremez. Mesafeler zaman içinde dayanılmaz bir ıstırap halini alır. Evleri köyün en yüksek tepelerinin kenarlarında köşelerinde olduğundan gitmelerine geçitlerde izin vermez.
Eşi, Zeynep’in durumuna karşı fazla bir şey demez. İlk günkü sevgisi kalmamasından dolayı eşi tarafından hor görülmeye başlanır. Özlem ve hasret Zeynep’i hasta ederek yataklara düşmesine neden olur. Perişan halde uzun zaman boyunca uzakta kalması hasretten yataklara düşmesine neden olmuştu. Zeynep ise yüksek yüksek tepelere ev yapmasınlar türküsün mırıldanarak anlatmaya çalışmıştır. Annesinden, kardeşlerinden babasından ayrı kalmak onun için dert olmuştu. Hastalanması kaçınılmaz olarak sıkıntı yaşamıştır.
Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar Türküsünün Sözleri
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler
Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı hem köyümü özledim
Babamın bir atı olsa binse de gelse
Annemin yelkeni olsa uçsa da gelse
Kardeşlerim yolları bilse de gelse
Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı hem köyümü özledim