Atatürk’ün Tiyatroya Verdiği Önem
Atatürk sanatın her dalına ayrı ayrı önem vermiştir. Bir milletin sanatsız olmayacağını sözlerinde açıklamıştır. İstanbul’a her gelişinde tiyatrolara giderek izlemişlerdir. Tiyatro sanatçıları ile beraber zaman geçirmekten keyif almıştır.
Çankaya köşkünde verdiği davette İstanbul Devlet Tiyatrosunun oyuncuları için özel davet göndermiştir. Açılış konuşmasında özellikle tiyatro oyuncuları için “Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkar olamazsınız” sözlerini söylemiştir.
Atatürk, Türk tiyatrosunun gelişmesi için teşviklerde bulunmuştur. Tiyatro sürekli gelişen bir alan olması batılı ülkelerin takip edilerek sanatın gelişmesine katkıda bulunacağını düşünmüştür. Cumhuriyet’in ilan edilmesi ile yapılan çalışmalardan birisi Dar ül bedayi ve özel tiyatroların çalışmaları olmuştur. İstanbul belediyesine bağlanarak “İstanbul Şehit Tiyatroları” adı altında oldu.
Atatürk’ün tiyatro konulu anısı
11 Nisan 1930 yılında Atatürk, Marmara köşkünde sanatçıları ağırlamaktaydı. O dönemlerde Muhsin Ertuğrul ile baş başa kaldıklarında Atatürk sorar “Siz beni ateşe milterlik çağlarından beri memleketimde görmeyi candan özlediğim bir hayali gerçekleştirdiniz. Şimdi ben devlet reisi olarak soruyorum. Hükümetten ne istersiniz?”
O zamanlar istenecek o kadar çok şey vardır ki, halk yokluk ve bir çok zorlukla karşı karşıya kalmaktadır. Yeni oyuncuların yetişmediğini ve eskilerinin de öldüğünü gören Muhsin Ertuğrul tiyatronun gelecek nesillere taşınması gerektiğini görür “devlet tiyatro okulu açalım paşam” der. Çok geçmeden Türk tiyatrosunun temeli Devlet Konservatuarları kurulur ve devlet himayesinde çalışmak üzere Devlet Tiyatroları kurulmuştur.