Ayrımcılık ve Irkçılık ile İlgili Kompozisyon

İnsanları dışlamak sahip oldukları etnik özelliklere göre yadırgamak ırkçılık olarak tanımlanmıştır. İnsanların dini inançları ve bakış açıları yüzyıllar boyunca değişmemiştir. Kendilerini üstün gören kişiler başkalarını her zaman aşağıda görmüştür. Yüzyıllardan beri ten rengi siyah olduğu için insanlar köle olarak görülüp, toplum içinde dışlanmıştır.

Ayrımcılık insanların inançları ve içinde bulunduğu toplumun göstergesidir. Yaşadığı toplum kişinin karakterini belirlerken, aile ve dini değerler ise bakış açısını belirliyor. Gördüklerimizden dolayı insanları yargılar hale gelmişsek ırkçı bir millet oluruz. Bazı ülkeler halen Afrika’da yaşayan insanların kendilerinden daha aşağıya olduklarına inanır. Ten renkleri ile ikinci hatta üçüncü sınıf insan muamelesi gösteriliyor. Afrika kıtasında köle pazarı kurulurken gelişmiş ülkeler bu duruma sessiz kalıyor. Ayrımcılık insanların doğasına aykırıdır. Görünüşü ve kim olduğuna bakılmaksızın herkes eşit sayılmalıdır. Irkçılık nedeni ile cana kıyanlar, birbirine zarar verenler soykırım yapmış olurlar. Ayrımcılık ve ırkçılık toplum içinde sorunları beraberinde getirir.

İnsanlar kaderini kendi seçemiyor. Doğduğu topraklarda yaşamak onun suçu değil. Yönetilmeyen ve kendi çıkarları ile yönetilen topraklarda sefalet içerisinde yaşıyorlar. Irkçılık, toplumsal sınıfların ve gruplaşmalara yol açar. Toplum birbirinden uzaklaşarak iç savaşa sürüklenir.