Ilgaz Türküsünün Hikayesi
Ilgaz Türküsü yüzyıllar öncesinde sözleri söylenmiş günümüze kadar ulaşmıştır. Kültürümüzün parçası olarak okullarda eğitim verilirken yer verilmektedir.
Hikayesi
Mehmet adındaki gencin askere gitmeden önce yaşadığı olaylardan ortaya çıkmıştır. Son günlerini yaşadığı köyde doyasıya geçirmek ister. Avcılık en büyük tutkularından biridir. Köpeği ile tavşan avına çıkacaktır. Kar ve kış zamanı olmasından dolayı annesi gitmemesi için elinden geleni yapar. Mehmet gitmeden önce ava çıkmayı çok ister ve dinlemeden çıkar. O dönemin hava şartları oldukça kötüydü. Kara kış dağlık alanlarda tehlike yaratıyordu. Mehmet avlanma için dağa çıkar. Saatler geçmesine rağmen kendisinden haber alınmaz. Annesi endişelenir ve tüm köye haber verilir. Tüm köy Mehmet’i aramak için dağa çıkar ancak izi bulunamaz. Kış şartları gittikçe daha da artmaktadır. Günler geçer karlar altında kaldığı anlaşılarak kara toprak olmuştur. O yöreden çıkan türkü bugün ülkemizin dört bir yanında yankılanmaktadır.
Ilgaz türküsünde doğaya karşı gelinmeyeceğini acı tecrübe ile edinirler. Anne sözünün önemini ve kara kışın ailelerden kopardıklarını anlatır.
Sözleri
Ilgaz Anadolu’nun
Sen yüce bir dağısın
Baharda yer yüzünde
O cennetin bağısın
Yalçın kayalıklar
Göklere yükseliyor
Senin dumanlı başın
Bulutları deliyor
Yükseklerden akıyor
Ne güzel berrak sular
Eteklerinde otlar
Sürülerle kuzular