Okul

Kurban Bayramında Diğer Bayramlardan Farklı Olarak Neler Yapılır

İslam dininin önemli ibadetleri arasında Kurban Bayramı diğerlerine göre çok daha ön plana çıkmaktadır. Kurban bayramında yapılan etkinlikler dinin gereklilikleri olarak ortaya çıkar. Kurban bayramı diğer bayramlara göre daha farklı yaşanır.

İbadet amaçlı olarak imkanı olan kişiler kurban keserek ibadetlerini yerine getirmektedir. Kurban eti muhtaç olan imkanı olmayan kişilere dağıtılmaktadır. Misafirlere ikram edilir, ev halkına dağıtılır. Muhtaç olan kişilere ikram edilerek sevap işlenir. Hayır işleri yapılarak sevap işlenir.

Kurban bayramı diğer bayramlara göre et ikramları ve dağıtımı yoğun şekilde olur. Herkesin sofrasına kurban eti girerek karınları doyurulur. Kurban etinin doğru şekilde dağıtılarak dinen kurban yerini bulmuş olur. Dağıtımlar sayesinde kurban eti çeşitli vasıtalarla herkese ulaştırılarak dağıtılır. Müslüman ya da başka dine mensup olduğu fark etmeden herkese dağıtılabilir.

“Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes.” (Kevser 108/2)

Resululah (s.a.v.) buyurdular ki: “Allah indinde günlerin en büyüğü Kurban Bayramı günüdür. Bunu, fazilette nefr günü (teşrik günlerinin ikinci günü) takip eder.” (Abdullah İbnu Kurt, Kütüb’ü-Sitte: Hadis no: 4561)

“De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (En’ âm 6/162)

“Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut başından bir rahatsızlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere fidye gerekir. (Hac yolculuğu için) emin olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmek gerekir. Kurban kesmeyen kimse hac günlerinde üç, memleketine döndüğü zaman yedi olmak üzere oruç tutar ki, hepsi tam on gündür. Bu söylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun. Biliniz ki Allah’ın vereceği ceza ağırdır.” (Bakara 2/196)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu