Ortaçağ’da Avrupa’nın Siyasi Yapısı
Ortaçağ, Kavimler Göçü ile İstanbul’un fethi arasında geçen zaman dilimi olarak belirlenmiştir. Bu zaman dilimi içerisinde Avrupa’nın siyasi, sosyal ve ekonomik yapısına bakıldığından bugünkünden farklı sonuçlarla karşılaşılır. Ancak unutmamak gerekir ki bütün bu süreç Rönesans ve Reform hareketlerinin alt yapısını hazırlamıştır. Aydınlanma çağına kadar Avrupa’da nasıl bir siyasi yapının hüküm sürdüğüne kısaca değinmek bahsedilen alt yapının da anlaşılması için faydalı olacaktır.
Avrupa’da Feodalite Çağı
Feodalizm sınıf sistemi üzerine kurulmuş bir idari düzendir. Bu düzene göre toplum sosyal katmanlara ayrılmıştır. Bu sınıflar; asiller, rahipler, burjuva ve köylüler olarak ifade edilebilir. Bununla birlikte köylüler de kendi aralarında hiçbir hakkı bulunmayan serfler ve görece özgür olan serbest köylüler olarak ikiye ayrılmıştır.
İşte bu sınıflı yapı içinde asiller diğer gruplara istediği her türlü yaptırımı uygulayabilmektedir. Asillerin en üst düzeyinde bulunan senyörler kendi silahlı birliklerine ve topraklara sahiptir. Feodalite bölünmüşlük ve eşitsizlik üzerine kurulmuş bir düzendir. Toprakların mülkiyeti tamamıyla asillere aittir.
Bir diğer yandan bu dönem, Avrupa’da rahipler sınıfının da siyasette oldukça etkin bir rol oynadığını söylemek mümkündür. Katolik kilisesi faaliyetleri ile senyörleri etkisi altında tutmuştur.