Pilin İcadı

Günümüzde kullandığımız önemli enerji depolama alanlarından birisi piller olmaktadır. Yapısı gereğince belli bir enerji miktarına kendi içinde barındırarak ihtiyaç doğrultusunda kullanılmaktaydı. İçinde tuttuğu elektrik enerjisi sayesinde kullanılmaktadır.

M.Ö. 600 yıllarda elektriğe yönelik bilimsel çalışmalar gözlemlenmiştir. İlk olarak 17. yüzyılda elektrik akımına yönelik çalışmalar yapıldı ancak 19. yüzyıla kadar elektrik yüküne kadar tam bilgi sağlanamadı. Son olarak 19. yüzyılda elektrik akımı eklenerek sürekli akımın sağlanacağı pilin icadı yapıldı. Elektriğin depolanmasına yönelik çalışmalar kurbağa deneyi ile tanınan Luigi Galvani (1737-1798) tarafından yapıldı.

Lugini Galvani çalışmaları; Ölü bir kurbağanın bacağındaki sinirleri neşter ile kesmesi sonucunda kasıldığını gördü. Kurbağa ölse dahi insan vücudunda hücreler elektrik içermektedir.

Galvani’nin vefat etmesi ile yerine Alessandra Volta devam etmiştir. Kurbağa bacağının kasılmasının iki farklı metalden dolayı kaynaklandığını öğrendi. Bacağı uyarılması için iki farklı metal sıvı içindeki hücrelerin enerjisin ortaya çıkarmasını sağlıyordu. Anladığı iki farklı metal ve sıvıya ihtiyaç olmasıdır. Bakır ve çinko malzemeleri ile tuzlu suya bastırılmış sünger sayesinde elektrik akımını anladı.

Biyolojik olarak Alessandra Volta tarafından pilin yapısı icat edilmiştir. Tarihin en ilginç olaylarından birisi olup tesadüf eseri bulunmuştur. Volta, Galvani’nin deneyleri sayesinde şaşırtıcı sonuçlar elde etti. Çalışmalarında önemli katkılarda bulunması sonucunda pilin icadı gerçekleşti.