Yemek İle İlgili Atasözleri ve Anlamları
Atalarımız yaşadığı nasihat değerindeki olayları sözlerle ifade etmeye çalışmıştır. Kurdukları cümleler olaylar dolaylı yoldan anlatarak atasözü olarak günümüze ulaşmıştır. Yazımızda yemek ile ilgili söylenmiş atasözlerine yer verilmektedir.
Can boğazdan gelir: Hiçbir şeyimiz olmadan yaşayabiliriz ama yemek yemeden yaşayamayız.
Azıcık aşım, kaygısız başım: Gözü yüksekte olmayan insanın derdi tasası olmaz.
Papaz her gün pilav yemez: Bir işi aynı kişi devamlı yaptığında zamanla rahatsızlık duyar, başarısı azalmaya başlar.
Aç gezmekten tok ölmek iyidir: Aç kalıp gezip dolaşmaktansa, tok karnına evde oturmak daha hayırlıdır.
Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun: Verdiğimiz karşılığı alabileceğimiz işlere yapılacak yatırımdan gelir elde ederiz.
Aç doymam, tok acımam sanır: Yoksul insan zenginliğe doymayacağını düşünür, zengin insanda fakir olmayacağını.
Aç ayı oynamaz: Birine bir iş verildiğinde karşılığı önceden verilmelidir.
Aç tavuk rüyasında kendini buğday ambarında görür: Yoksul olan insan çok fazla hayal kurar.
Armudun iyisini ayılar yermiş: Hayatın sunduğu imkanlardan layık insanlar fazlasıyla faydalanır.
Bal tutan parmağını yalar: Bir işle ilgilenen o işin başındaki insan işinden istifade eder.
Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir: İleri de sahip olacağı hayallerine göre bugün sahip oldukları önemlidir.
Büyük lokma ye, büyük söz söyleme: Yapamayacağın ve olmayacak iş için büyük konuşarak insan kendisini sıkıntıya sokmamalı.
Fazla aş, ya karın ağrıdır ya baş: Sahip oldukları beraberinde sorunları sıkıntıları beraberine getirir.
Eşek hoşaftan ne anlar: İşi bilmeyen, bilgisiz, kör cahil insanlar işten anlamazlar.
Hatır için çiğ tavuk yenir: Sevdiğinin hatırı için yapmayacağı şey yoktur.
Keskin sirke küpüne zarar: Anlık kızgınlıkların beraberinde getireceği sonuçlar kötü olur.
Meyve veren ağaç taşlanır: Güzel iş yapan insan kıskanılır ve kötülenir.
Ucuz etin yahnisi tatsız olur: Kalitesiz üründen beklentiler fazla olmaz.